28 Mayıs 2014 Çarşamba

Safranbolu Ağustos 2013

     Safranbolu Türkiye'nin kuzeyinde yer alan şirin bir ilçedir. Ankaraya uzaklığı 220 km Karabük iline ise 8 km dir.Ev örnekleri Beypazarı,Göynük, Odunpazarı evleri gibi Türkiye'nin birçok yerinde rastlanan Osmanlı klasik kent mimarisini yansıtan tarihi Safranbolu evleri bu özelliği ile 17 Aralık 1994 yılından beri  Dünya Mirası listesinde yer almıştır.



1.GÜN
(Eski Çarşı-Tarihi Demirciler Çarşısı-Arasta-Cinci Han-Hükümet Konağı-Tarihi Saat Kulesi)

Ağustos ayında buradaydım.Havası, çevresinde bulunan ormanlara beraber gerçekten güzel ve tarih kokan biryer.Buraya geldiğinizde kesinlikle en az üç gününüzü ayırın.
Konaklamak için birçok konak bulunuyor.Dilediğiniz konağı ziyaret edip kalmak istediğiniz yeri seçebilirsiniz.Özellikle şuan dikkat edin resmi tatil gibi zamanlarda gitmek isterseniz kalacağınız konak ile rezervasyon yaptırmanızda fayda var.Bu gibi günlerde yoğunluk fazla olabiliyor.


Benim kaldığım konak merkezin biraz daha yukarısında kalan köy içi yerleşiminde bulunan Köroğlu konağı. Odalar gayet güzel ve temiz. Sahibi de gayet iyi biri.




Safranbolu'da benim dikkatimi çeken en önemli şeylerden biride eski kültürün devamı konusunda çalışamalar gayet güzel. Unesco'nun ve yerli halkın canlılığı oraya gittiğinizde sizi o atmosfere sokuyor ister istemez.Konaktan çıkıp aşağıya doğru 500 m yürüdükten sonra şehir içi dolmuşlarını kullanarak eski çarşıya geldim.
Eski çarşı içinde yürümek istemiyor veya zamanım kısıtlı diyorsanız size (tercihe göre) büyük veya küçük şehir turları yapan araçlar var.Bunları kullanarak da gezebilirsiniz.

Eski çarşı denilen yer Safranbolu'nun merkezi burası taşlı yolları ve hareketli sokakları ile insanın mutlu ediyor.
Çarşı içinde dolaşırken hediyelik veya kişisel ürün alabileceğiniz birçok çeşidi bulunan küçük küçük dükkanlar var.





Çarşının içlerine doğru ilerleyip  Tarihi Demirciler Çarşısına geliyorum.Burada üretim ve satış gayet iyi devam ediyor.Esnaf ilgiden memnun hemen sizi atölyelerine davet ediyorlar.Üretimi nasıl yaptıklarını anlatıyorlar.Burada faaliyetin bir kısmı da Unesco ile birlikte yürütülen proje içinde restorasyon çalışmalarında kullanılacak orjinaline uygun malzemelerin yapımı içinde çalışmalar sürdürülüyor.



bu soldaki bakır işçiliğinin değeri yaklaşık olarak 8.000tl civarındaymış.Sahibinin anlattığına göre isteğe bağlı olarak eklenen motifler ile fiyatın değiştiğini söyledi.Bunun gibi bir işçiliği yaklaşık olarak 2-3 ay içinde tamamlıyorlarmış.Bunu gibi bir bakır hediyelik veya kullanmalık bir şey  isterseniz aklınızda bulunsun.

 Evet devam ediyorum çarşı içinde tabi bu arada biraz sıcağın etkisiyle de hafif bir yorgunluk çöktü.Arasta denilen yere doğru yürüyorum.

 Burada çok güzel kahve içebilirsiniz.Boncuk Kahve'de sunum bi harika.Asma yapraklarının altında serin ve kalabalık bir yer.Burası yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri.Çarşıyı dolaşırken insanların buluşma noktası resmen.Orta yerde kahveler pişiriliyor ve güzel bir sunum ile afiyetle içyorsunuz.
Buranın birde mantısı güzel oluyor mutlaka deneyin derim.İçeride küçük bir mutfağı var ve herkes vızır vızır çalışıyor.Akşamları ise canlı müzik dinletisi yapıyorlar resmen o eski günlerdeki yaşantıyı ,geleneği devam ettiriyorlar.


Kahvemi de içtikten sonra Cinci Han'a gidiyorum.Burası şuan otel olarak da kullanılan bir han.Gezmek için giriş ücretli.Büyük kervansaraylardan birisi.En üst teras kısmına çıktığınızda güzel bir görünümü var.
 Mimarisi baya bi iyi ve günümüze kadar korunması da ayrı bir güzellik.Buradan çıkıp tarihi Hükümet konağına doğru yürümeye devam ediyorum.Dar sokaklar arasından dolanarak geçiyorum.Buraya giderken tepeye doğru çıktığımız içinde hafif rampa çıkıyorum.Burada da Unesco tarafında korunma altına alınış konakları görüyorum.Yaklaşık 500m çıktıktan sonra karşıma Tarihi Hükümet Konağı geliyor.Restorasyon çalışmalarından sonra içini müze haline getirmişler.Giriş ücretli.İçeride eski bilgisayarlardan tutunda kitaplara kadar güzel bir sunum var.Safranbolu Tarihi ile ilgili resimler,yapılan çalışmaların fotoğrafları bulunuyor.Zemin katında ise eski Safranbolu'nun demircileri,aktarcıları,lokumcuların dan canlandırma maketler yapılmış çalışmalar bulunuyor.

Hükümet Konağı'nın bahçesinin içinde Türkiye'deki Tarihi Saat kulelerinin minyatür maketleri bulunuyor.

Burada benim en etkilendiğim an Safranbolu'nun 215 yıllık Tarihi Saat kulesinde 50 yıldır gönüllü olarak çalışan saygıdeğer İsmail Ulukaya'nın hayatı.Onunla muhabbet etme imkanım oldu ve eski Safranbolu hakkında çok şey öğrendim.Mutlaka gittiğinizde görmenizi isterim.


2.GÜN
(Tokatlı Kanyonu-İncekaya Su Kemeri- Mencilis Mağarası-Cam Teras-Saklı Bahçe)

Sabah konakta güzel bir kahvaltı yapıyorum.Ha şunu da söyleyeyim kahvaltıyı konaklarda yapabiliyorsunuz.Konaklar aynı restorant gibi sunum yapabiliyor. Bu sabahki kahvaltımı da Asmazlar Bağevi Konağında yaptım.Sunum gayet güzeldi.Kişi başı 15-20 tl arasında değişen fiyatta yapıyorsunuz.

Evet güzelce karnımı doyurduktan sonra yola koyuluyorum.Öncelikle İncekaya su kemerinin oraya gidiyorum.Ulaşım eğer aracınız yoksa taksi ile sağlanıyor.Dolmuş hattı yok buraya.Taksiler 50-60 tl istiyor.Haberiniz olsun.

Neyse havanında kapalı ve hafif yağmur atıştırmasından dolayı taksiyle geliyorum.Zaten İncekaya-Tokatlı kanyonu ve Cam Teras aynı yerde olduğu için hepsini görme şansınız oluyor araç kullanmadan.

İncekaya dan sonra Tokatlı Kanyonuna iniyorum.Burası yürüyüş açısından gayet güzel bir yer.Kanyon içinde birde atlar var.Eğer at binmek isterseniz deneyebilirsiniz. Fakat kanyonun içine atlar ile gidemiyorsunuz.Sadece 100 m lik kısımda sürdürüyorlar.İşletme olarak pek hoşuma gitmedi fakat kanyon gerçekten güzel bir atmosferi var. Bir gün konyon da yürümek için gelecem. 


Cam terasa da güzel olmuş bana göre.Farklı bi hava katmış.


Evet burayı da gördükten sonra Mencilis mağarasına gitmek için yine araç gerekli.Şans eseri tur şirketinde çalışan genç beni oraya götürebileceğini söyledi.O da oraya gidecekmiş neyse atladık arabaya yola koyulduk.Virajlı yollardan kıvrıla kıvrıla geldik mağaraya.

Tabi mağaranın girişi bi hayli yukarıda.Hafifte yağmur çiselemesi altında merdivenleri çıkarak mağaraya giriyorum.Mağaranın oluşumu sarkık ve dikiklerin çokluğu ve tavan yüksekliğinin baya bi yüksek olması gerçekten görülmeye değer.


Sonrasında Safranbolu merkeze eski çarşıya gelerek meşhur gözlemeci Bestamı ye uğrayarak güzelce o lezzetli gözlemelerin tadına baktım.Buraya geldiğinizde uğrayın derim.Bir de bağlar gazozu için tam olsun.

Buradan çıktıktan sonra son olarak Saklıbahçeye doğru  yürümeye başladım.Yine çarşının içinden geçerek yirmi dakikada geldim.Burada güzel bi manzara karşıladı beni.Adı gibi saklıymış gerçekten.Burada bi restorant işletiliyor.Ortamı,suyun sesi ve kuş cıvıltılarını duyup birazda serinlemek isterseniz burasını beğeniceksiniz.



Evet Safranbolu'dan ayrılmadan öncede lokum almadan olmaz dedim,meşhur İmren lokumlarından alarak vedalaşma vakti geldi. Daha yazılacak çok şey var ama elimden bu kadarı geldi. 

Görüşmek üzere...





24 Mayıs 2014 Cumartesi

Geç kalınmış yazıların biyerden başlaması gerek

Öncelikle blog oluşturmak için geç kaldım bunun farkındayım.Gezdiğim gördüğüm kaldığım yerleri, endindiğim tecrübeleri paylaşmak için yol çıktım.Bu yol uzun bir zaman alacak.
Asılan bakarsanız zaman herşeyin tanığı olmaya devam edecek.